Bir Yıldız Sisteminde Yapısıyla Pamuk Şekeri Andıran 3 Gezegen Keşfedildi
2 min readKepler 51 yıldız sisteminde keşfedilen üç yeni gezegen, sanki içi tüyle doldurulmuş gibi bir yapıya sahip. Yapılan keşfe göre her üç gezegenin de kütlesi, Dünya’nın kütlesinden yalnızca birkaç daha kat büyük. Gezegenlerin çapları ise Güneş Sistemi’mizdeki Jüpiter ile hemen hemen aynı.
Üç gezegenin boyut ve kütleleri arasındaki abartılı orantısızlık nedeniyle gezegenler, yeni bir gezegen sınıfına koyuldu. Kepler 51 gezegeninde keşfedilen gezegenler, ‘super-puff (puf puf gezegen)’ gezegen sınıfına koyuldu.
Gezegenlerin kütleleri nasıl ölçüldü?
Araştırmacılar, böyle bir bilgiye ulaşmak için Kepler 51b ve 51d isimli iki gezegenin geçiş sürelerini Hubble Uzay Teleskobu’ndaki Wide Field Camera 3 ile kayıt altına aldılar. Elde ettikleri geçiş süresi bilgisini, yeni güncellenmiş yıldız parametrelerini ve yeni analiz edilmiş Kepler verilerini kullanarak üç gezegenin de inanılmaz düşük kütleye sahip olduklarını buldular.
Yapılan çalışmada Kepler 51 yıldız sistemindeki üç gezegenin de kütleleri bulundu. Hesapalamara göre üç gezegenin her birinin kütlesinin 0.1g/cm^3’ten daha düşük olduğu keşfedildi.
Keşfedilen üç gezegene Kepler 51b, Kepler 51c ve Kepler 51d ismi verildi. Neredeyse Jüpiter boyutlarında olan bu gezegenlerin yörüngeyi tamamlamaları sırasıyla 45, 85 ve 130 gün sürüyor. Fakat yıldız sisteminde bulunan sönük ışıklı güneş ve günümüzde mevcut teknolojiler gezegenlerin kütlelerinin ölçülmesini zorlaştırdı.
Ayrıca Doppler tekniğinin kullanımı bu şartlarda oldukça zor olacağından, ölçüm yapılırken Kepler ışık eğrisi yöntemi kullanıldı. Analiz edilen verilerle birlikte gezegenlerin kütlelerine ulaşıldı. Sonuç olarak gezegenlerin yalnızca düşük kütleli değil, tarihe geçen en düşük kütleli gezegenler oldukları ortaya çıktı.
Gezegenlerin renkleri ise şu anda net bir şekilde bilinmiyor. Yazımızın başlığında ‘pamuk şeker’ ibaresini geçirdiğimizden gezegenlerin pembe olmasını bekleyebilirsiniz. Ancak bu gezegenler çok çok uzakta bulunduklarından, günümüz teknolojisiyle oradaki renkleri tespit etmek oldukça zor oluyor.