Pokemon Go Harkete Teşvik Ediyor!
5 min readArtırılmış gerçeklik teknolojisi sayesinde, sanal dünyayı gerçek hayatla birleştiren yeni trend Pokemon Go, oyunlara karşı tüm önyargıları kırarak oyun severleri egzersize ve sosyalleşmeye itiyor.
Mobil oyunlar gelişen teknolojiye ayak uydurarak akıllı cihazların tüm nimetlerinden faydalanmaya devam ediyor. En yeni trend ise artırılmış gerçeklik (augmented reality) teknolojisini kullanan, gerçek hayat ile sanal dünyanın sınırlarını bulanıklaştıran dijital oyunlar. Kategorinin başını ise tanıdık bir marka çekiyor: Pokemon Go.
Oyun severleri dışarı çıkmaya, gezmeye ve sosyalleşmeye iten bu oyun, aslında oyunlara karşı bilinen tüm önyargılara meydan okuyor. Çıktığı andan itibaren sosyal medyanın en çok konuşulan konusu olan Pokemon Go, dünya çapında bilinen ve çok sevilen bir markayı sıra dışı bir teknolojiyle harmanlamanın başarısını yaşıyor.
Twitter’a yetişti; Tinder’ı solladı
Şimdilik sadece üç ülkede piyasa çıkmasına rağmen mobil uygulama piyasasını birbirine kattı. Daha ilk haftadan aktif kullanıcı sayısı, son 10 yıla damgasını vuran sosyal medya platformu Twitter’ı yakaladı.
ABD’de ilk iki günün sonunda tüm Android cihazların yüzde 5’ine kurulan uygulama, piyasaya çıktığı birkaç gün içinde, ABD’de genç yetişkinlerin en çok kullandığı arkadaş bulma uygulaması Tinder’ın şimdiye kadarki tüm yüklemelerinden daha fazla kez tekil yükleme aldı.
ABD ve Avustralya’da Google Play Store’da Facebook, Twitter gibi devleri tahtından indirdi, en çok indirilen uygulamalarda liste başı oldu.
APKMirror ‘patladı’
Uygulama, ABD Android verilerine göre, tek seferde ortalama 43 dakika kullanılıyor. Karşılaştırmak gerekirse, Whatsapp 30 dakika, Instagram 25 dakika, Snapchat ise ortalama 22 dakika kullanılıyor.
Oyunun sadece üç ülkede piyasaya sürülmesi elbette oyuncuları durduramadı. Android uygulamalarının Google Play dışında kurulmasını sağlayan sitelerden biri olan APKMirror, oyun piyasaya çıktığı anda trafik patlaması yaşadı.
Bu verilerin sadece Android’e ait olduğunu, iOS verilerinin dahil edilmediğini hatırlatmakta fayda var.
Nedir bunun olayı?
Pokemon’un hikayesi malumunuz: Pocket Monster (Cep Canavarı) denen canlılar ile Pokemon eğitmeni olarak bilinen insanların dostluğu ana tema. Bu canlıların her türünden en az bir tane yakalamak nihai amaç. Diğer eğitimcilerle savaştırıp daha yetenekli olduğunu ispatlama boyutu da oyunda rekabeti canlı tutuyor.
Pokemon Go şimdilik işin koleksiyon yanına odaklanıyor. Geliştirici firma Niantic, kısa süre sonra kullanıcılar arası etkileşimi de ekleyeceğini açıkladı.
Oyunu yüklediğinizde akıllı cihazınızın GPS’ini ve kamerasını kullanarak Pokemonları gerçek hayata entegre eden oyun, sizi dış mekanda gezerek Pokemonların en çok yaşadığı alanlara gitmeye itiyor. Siz elinizde telefonla ilerledikçe, oyundaki karakteriniz de ilerliyor.
Çevrenizde Pokemon belirdiğinde telefonunuz titreyip sesli uyarı veriyor. Ayrıca oyunla birlikte anahtarlık boyutlarında, aynı işe yarayan, taşınabilir, Bluetooth bağlantılı cihazlar da piyasaya sürüldü.
Sosyalleşme boyutu
Çevrenizdeki parklar, bahçeler, ibadet yerleri, önemli yapılar vs. artık oyuncular için hazine sandıkları (PokeStop) oluyor. Buralarda kendilerine lazım olan eşyaları toplayan oyuncular, kendileri gibi bu mekanlara gelen diğer oyuncularla tanışabiliyor.
Oyunda yeni arkadaşlarınızla işbirliği yapmanızın avantajları var. Bu mekanlara kuracağınız geliştirmelerden (modüllerden) herkes faydalanıyor. Dolayısıyla sırayla modül kullanmanızın karşılıklı yararını göreceksiniz. Yani oyun sizi sohbet etmeye, etkileşim kurmaya, sosyalleşmeye teşvik ediyor.
Sosyal medyada ve ekşisözlük gibi popüler mecralarda deneyimlerini paylaşan oyuncular da yeni arkadaşlar edindiklerini anlatıp, bu özellikten övgüyle bahsediyor. Ayrıca oyunda ‘gym’ olarak bilinen, bir nevi korunması gereken kaleler diyebileceğimiz unsur da olaya takım boyutu katıyor.
Egzersiz boyutu
Bu oyunda oturduğunuz yerden kazanç yok. Hatta “parası neyse vereyim, hemen gelişeyim” bile diyemiyorsunuz. Çevrenizdeki Pokemonları kendinize çekmeye yarayan bir cihaz var fakat farklı türde Pokemon yakalamak için mutlaka farklı yerlere, farklı saatlerde gitmeniz gerekiyor.
Misal, su tipi Pokemonlar su kenarı mekanlarda (deniz kenarı, göl, dere, çeşme) bolca bulunurken, toprak ve çimen tipi Pokemonlar park ve ormanlarda bolca bulunuyor. Bu da evden sıkça dışarı çıkmanıza, yeni yerler keşfetmenize vesile oluyor.
Sosyal medyada günlerdir evden çıkmadıklarını söyleyen bazı kullanıcılar, oyun sayesinde uzun zaman sonra ilk defa 3-5 kilometre yürümek zorunda kaldıklarından tatlı dille şikayet ederken, bazıları ise biraz tembellik edip arabalarını yavaşça sürerek yol boyunca avlandıklarını anlatıyor.
Nasıl indirir, nasıl kullanırız?
Haberi yazdığımız an itibarıyla oyun Türkiye’de Google Play veya App Store’a düşmedi. Ancak Türkiye’den birçok oyuncu, farklı yöntemlerle oyunu cihazlarına indirdi.
Android kullanıcıları için bu yöntemlerin en tanıdığı APK paketini indirmek. APKMirror gibi siteler tam da bu işe yarıyor. iOS kullanıcıları ise şimdilik “Kurumsal Uygulamalar” aracılığıyla geçici çözümlere izin vermek zorunda. Oyunun şimdilik Türkçe desteği yok.
Oyunun popülerliği aslında Niantic ve The Pokemon Company şirketlerini de gafil avladı. Öyle ki, başlarda küresel bir açılış hedefleyen yayımcılar, sunucularındaki yoğunluktan korkup sadece üç ülkeyle yetinmek zorunda kaldılar. Nintendo şirketinin hisselerinin üç günde %35 değer kazandığını da buraya not düşelim.
Bir dönüm noktası mı? Uzmanlar ne diyor?
Dijital oyunların doğasına dair farklı görüşler var. Olumsuz eleştirilerin başında, oyunun bireyi gerçek hayattan soyutladığı ve asosyal kıldığı görüşü geliyor. Buna karşın yeni nesil birçok uzman oyunların başlı başına birer sosyalleşme mecrası olduğunu ve kendine has sosyalleşme biçimleri getirdiğini belirtiyor.
Bu yönde düşünen uzmanlardan Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Mutlu Binark, artırılmış gerçeklik akımının oyun dünyasının yeni rotası olduğu görüşünde. Oyun geliştiricilerin son dönemde sanal gerçekliğe (virtual reality) verdiği öneme dikkat çeken Binark, kendisiyle görüşmemizde yakın zamanda yaptığı bir röportaja dikkat çekiyor.
Oyun tasarımı üzerine çalışmalarını sürdüren Kopenhag Teknik Üniversitesi’nden Kemal Akay ile yapılan söz konusu röportajda, Akay da sanal gerçekliğin soyutlayıcılığına karşın, oyuncuları sosyalleşmeye iten deneyimlerin üstünlüğüne dikkat çekiyor.
Pokemon hakkında
1995’te Satoşi Tajiri’nin Game Boy için ürettiği oyunla başlayan serüven, çizgi dizi, çizgi film, çizgi roman (manga), kart oyunları, bilgisayar oyunları ve müzikallere kadar uzandı.
Türkiye’de de çizgi filmiyle meşhur olan ve bir neslin tutkusu haline gelen Pokemon, şimdiye dek 900 civarı bölüm ve 20 sezonluk çizgi dizisi, 20 çizgi filmi ve farklı formatlardaki pek çok oyunuyla ünü dünyaya taşan, adeta Japonya’nın kültür ihracatının simgelerinden biri haline dönüşen dev bir marka.