Dijital Çağın Getirisi Bitcoin Nedir?
5 min readBitcoin, arkasında herhangi bir otorite bulunmayan, merkeziyetsiz bir yapıda çalışan, üçüncü kişilerin onayına ihtiyaç duymadan kişiden kişiye direkt olarak aktarımı mümkün olan, kaydı elektronik/dijital ortamda tutulan bir çeşit para yada değer olarak tanımlanabilir. Merkeziyetsiz ve dağınık bir yapıda güvenli bir şekilde saklanmasını ve transfer edilmesini blockzincir ağı üzerinde kriptoloji teknolojisi ile sağlandığı için kripto para olarak da isimlendirilmektedir.
Bitcoin’in en önemli özelliği, kişiden kişiye aracı olmadan aktarılabilmesidir. Bu yönüyle nakit para yada altın gibi fiziksel değerlere bezemektedir. Nitekim diğer elektronik/dijital para türleri merkezi bir aracıya ihtiyaç duyarlar. Örneğin banka hesabında duran paralar, ancak bir banka aracılığı ile saklanabilirler yada bir başkasına aktarılabilirler. Bu tür sistemlerde merkezi aracıların güvenilir olması gerekmektedir. Eğer aracı güvenilir değilse, saklanan yada gönderilen paranın da güvenliğinden söz edilemez. Bitcoin yada kripto paralar güvenilir olması gereken aracıya olan ihtiyacı ortadan kaldırarak finans sisteminde yeni bir çağ başlatmışlardır.
Bitcoin’in Kısaca Tarihi
Bitcoin’in çalışma teorisi ilk olarak Bitcoin: Peer-to-Peer Electronic Cash System isimli makale ile 31 Ekim 2008 tarihinde Satoshi Nakamato tarafından bir kriptoloji tartışma listesinde ortaya atılmıştır. Daha sonra yine Satoshi Nakamato tarafından geliştirilen yazılım, açık kaynak kodu ile yayınlanmış ve kodu incelemek yada çalıştırarak sisteme dahil olmak isteyenlere açılmıştır.
Bitcoin ağı 3 Ocak 2009 tarihinde hayata geçmiştir. İlk Bitcoin transferi Satoshi Nakamoto ve Bitcoin’in geliştirmesine yardım eden Hal Finney arasında gerçekleşmiştir. Daha sonra Hal Finney’in aslında Satoshi Nakamoto olduğu iddiaları da öne sürülmüştür. İlk Bitcoin alışverişi ise 22 Mayıs 2010 Tarihinde Laszlo Hanyecz isimli kullanıcının 10.000 Bitcoin karşılığında pizza alması ile gerçekleşmiştir. Her yıl 22 Mayıs pizza günü olarak kutlanmaktadır.
Bitcoin blockzinciri ilk olarak 3 Ocak 2009’da Finlandiya’nın Helsinki şehrindeki bir sunucu aracılığıyla işletilmeye başlandı. 12 Ocak 2009’da ilk Bitcoin transferi Satoshi Nakamoto ve Hal Finney arasında gerçekleşti. Bilinen ilk Bitcoin alışverişi ise 22 mayıs 2010 tarihinde BitcoinTalk forumunda Laszlo Hanyecz isimli kullanıcının 2 pizza için 10.000 Bitcoin ödemesi ile gerçekleşmiştir. 22 Mayıs günü her yıl “Bitcoin Pizza Günü” olarak kutlanmaktadır.
Bitcoin’in Yapısı
Bitcoin merkeziyetsiz bir yapıda tasarlanmış blokzincir (blockchain) dağıtık defter teknolojisi (Distributed Ledger Technology, DLT) ile çalışır. Bu sistem, isminden de anlaşıldığı gibi dağınık bilgisayar sistemlerinde saklanan bir hesap defterine benzetilebilir.
Bitcoin adreslerinde bulunan Bitcoin bakiyeleri ve yapılan transferler blokzincir üzerinde tutulan bu defterde saklanır. Verilerin dağınık olarak bir çok kopya halinde tutulması hem verilerin usulsüz olarak değiştirilmesini engellediği gibi hem de verilerin sürekli olarak erişilebilir olmasını da sağlamaktadır. Verilerin içeriklerinin doğru bir şekilde değiştirilmeden saklanmasını sağlayan yöntem ise verilerin bir birine zincir şeklinde bağlı bir şekilde tutulmasıdır. Bu yöntem sayesinde eğer geçmişteki bloklardan birinde değişiklik yapılırsa, o ve ondan sonra gelen tüm bloklar geçerliliğini yitirir, yani zincir kopar. Sistem bu şekilde kendini usulsüz değişikliklere karşı korumuş olur.
Bitcoin’i bu kadar özel kılan da zaten merkeziyetsiz yapısı ve blokzincir teknolojisi ile çalışıyor olmasının verdiği güvendir.
Bitcoin’i Değerli Yapan Nedir?
Her finansal değerde olduğu gibi Bitcoin’i de değerli yapan arz-talep dengesidir. Bitcoin’i piyasa süren ve değerini korumaya çalışan bir otorite olmadığı için değeri tamamen serbest piyasa koşullarında arz-talep dengesine göre şekillenir. Bu yönüyle en çok altın, gümüş, değerli taşlar yada değerli metallar gibi emtia varlıklara benzer. Bu nedenle Bitcoin dijital emtia/dijital varlık olarak da isimlendirilebilir.
Bitcoin’in arzı yazılımında konmuş çeşitli kurallar çerçevesinde sınırlandırılmıştır. 3 Ocak 2009 tarihinde Bitcoin ağı çalışmaya başladığı zaman dolaşımda hiç bir Bitcoin olmadan başlatılmış olup, sisteme katılan ve blockzincir’ini işletenlerden birine rastgele olarak her 10 dakika bir 50 bitcoin ödül dağıtılmaya başlanmıştır. Bitcoin oluşturmanın tek yolu blockzincir’i işletecek yazılımları çalıştırmak olduğu için bu işlemin adına Bitcoin madenciliği (Bitcoin mining) ismi de verilmektedir. Bu şekilde hem sistemi işletecek kişilere bir kazanç oluşturularak sistemin işletilmesi garanti altına alınmış, hem de Bitcoin varlıklarının adaletli bir şekilde dağıtılması sağlanmıştır. Dağıtılan Bitcoin ödülleri, dolayısıyla sisteme giren Bitcoin miktarı, her çıkartılan 210.000 blokda bir (yaklaşık 4 yılda bir) yarıya düşürülmektedir.
2021 Ekim itibari ile toplamda 18.9 milyon Bitcoin dolaşıma sokulmuş olup, en son 2020 Mayıs ayında ödül miktarı 6.25 Bitcoin’e düşmüştür. Bu yıllık Bitcoin enflasyonunun yaklaşık %7 olduğu anlamına gelmektedir. Ödül miktarındaki yarılanma her 4 yılda bir tekrarlanarak devam edecek ve 2140 yılında 21 milyon adet Bitcoin’e ulaşıldığı zaman sisteme yeni Bitcoin girişi yani arz tamamen duracaktır.
Arzı altın ile karşılaştırıldığı zaman Bitcoin’in arzının çok daha kısıtılı olduğu ve fiyat ile artmadığı, dolayısıyla altında olduğu gibi fiyat artışlarına negatif etki yaratacak bir arz artışı geri beslemesi olmadığı görülecektir.
Bir finansal varlığın değerli olması için sadece arzının sınırlı olması elbette yeterli değildir. Aynı zamanda talep de olması, dolayısıyla talebi yaratacak kullanım alanlarının da olması gerekmektedir. Bitcoin’in hacimsel olarak en yüksek kullanım alanları şunlardır:
- Ulusal/Uluslar Arası Para Transferleri
- Ödeme İşlemleri
- Yatırım/Değer Saklama Aracı
- Kripto Para Dünyası İçin Referans Para Birimi
Her ne kadar Bitcoin’in populerliği dijital çağ ile birlikte oldukça artmış olsa da, halen dünya üzerinde çok az kişi Bitcoin ve kripto paraların gerçek faydaları ve değerleri hakkında bilgi sahibidir.