Arama deneyimi Google’dan TikTok’a mı taşınıyor?
7 min readSon zamanlarda Z kuşağının birçoğu yapılan araştırmalarda bir soruyu aramak için Google yerine TikTok arama butonunu kullandığını belirtiyor.
Google, uzun yıllardır arama motoru pazarına hakim. Platformda her gün 5,6 milyar arama yaptığını ve diğer platformları açık bir farkla geride bıraktığını biliyoruz. Bir terimi aramak için çoğunlukla birbirimize “Şunu Google’lasana” diyoruz. Google’lamak, artık bizim için normal bir eylem.
Arama motoru optimizasyonu (SEO) uzmanları, müşteriler Google’ı diğer platformlara tercih ettiğinden, genellikle yalnızca web sitelerini Google için optimize etmeye odaklanıyor. Google sağladığı basitlik, hız ve verim nedeniyle en çok tercih edilen arama motoru. Ancak son zamanlarda yaşanan gelişmeler Google’ın artık birinci arama motoru olmayabileceğini ve sıralamanın değişebileceğini gösteriyor.
Genel olarak baktığımızda Google bir arama motoru, TikTok ise eğlence uygulaması. Dijital platformların güncellemeleri ile artık birçok şey değişiyor. Bu değişimle birlikte TikTok, yeni nesil gençler ve genç yetişkinler için bilgi kaynağı olarak köklü internet devlerinin yerini hızla almakta. Yalnızca ABD’de 67 milyon insan, TikTok’un kullanıcı tabanının yaklaşık üçte birini oluşturan Gen Z’nin bir parçası. Bu oranları globale genişlettiğimizde hızlı bir büyüme görebiliyoruz.
İlk çıkışından bu yana TikTok, muazzam etkiye sahip bir sosyal medya ağı haline geldi. Uygulama popülerlik kazanmaya devam ederken, kullanıcılar artık modaya uygun videoları, müzikleri ve efektlerine ek olarak arama özellikleri için de TikTok’a yöneliyor.
TikTok artık bir arama motoru olarak kullanılabiliyor ve son zamanlarda trend olan bir Tweet’e ve sonrasında gelen tepkilere göre Google’dan bile daha iyi durumda olabilir. Üstelik TikTok da bunun farkında olmalı ki; arama deneyimi için yeni özellikleri test ediyor. Şirket, bu test kapsamında gönderi yorumlarında kullanılan anahtar kelimelerde arama sonuçlarına link veriyor.
“Şaka bile yapmıyorum ama TikTok bu günlerde Google’dan çok daha iyi bir arama motoru olduğunu kanıtlıyor.”
TikTok’un arama işlevi, kullanıcıların tatil rotalarından restoran deneyimlerine, kozmetik kullanımından marka değerlendirmelerine kadar her konuda açık fikirli olmalarına yardımcı olabilir, çünkü çok görsel ve katılımcı bir bilgi kaynağı. Kısa videoların sosyal medya platformlarına yön verdiği günümüzde, hap bilgileri 30 saniye içerisinde alabilecekleri sonuçlara yönelmek birçok insan için zaman tasarrufu.
Daha genç insanlar genellikle daha “görsel olarak zengin biçimlerle” ilgileniyorlar; bu da, “bilgi keşfi” eğiliminin neden arttığını ve görsel malzeme tercihlerinin gelecekte Google Arama’yı değiştireceğini açıklamaya yardımcı olabilir. Sizlere görsel aramanın son zamanlardaki öneminin arttığını anlatmıştık. Öyle ki görsel aramanın önemi arttıkça video platformları da popülerleşiyor. Youtube, şu an için Google’dan sonra en çok kullanılan arama motoru. Tabii Youtube’un Google bünyesinde olması sebebiyle bu sıralamanın yeterli olmadığını ve arama motoru sıralamasında Google Görseller’in Youtube’dan önce olduğunu düşünenler de bulunuyor.
Google daha önce The Information’a Instagram ve TikTok’tan gelen videoları Google Arama’da dizine eklemek için anlaşmalar üzerinde pazarlık yaptığını açıklamıştı. Şu anda, bir kullanıcı “TikTok” yazabilir, ardından arama yapmak için bir anahtar kelime yazabilir ve herhangi bir normal web sitesinden önce, Google arama motoru TikTok videoları için sonuç satırları sağlayacaktır. Bu oldukça büyük bir gelişme, zira bu tarz iş birlikleri Google’ın da Tiktok arama özelliğinin yükselişinin gücünü kanıtlar nitelikte olabilir.
Google’luyorum terimi Tiktok’luyuyoruma mı dönüşüyor?
Google çok uzun bir süredir hayatımızda. TikTok ise henüz oldukça yeni sayılabilir. Yani bir arama motoru devini geride bırakmak bu kadar kolay olacak mı?
Artı yönlerine baktığımızda TikTok; sınırlı dikkat süresi, yetersiz ve karmaşık Google sonuçları, görsel öğrenme yöntemleri gibi çeşitli nedenlerle giderek artan bir şekilde bir arama motoru olarak kullanılmakta. Kullanıcılar, kendilerine bulundukları coğrafyaya özel öneriler sağlamak için TikTok’un algoritmalarına da güveniyorlar. Yani Türkiye’den uygulamaya giriş yapan bir kullanıcı ile ABD eyaletlerinden katılan bir gencin arama sonuçları ve anasayfa önerileri birbirinden farklı. Ayrıca TikTok, bir videoyu düetleme özelliği sayesinde başka bir kullanıcının da bu videolara yorum katabilmesi çeşitlilik açısından faydalı olabilir.
TikTok’ta denemek istediğiniz bir şey bulursanız, onu bir klasöre kaydedebilir ve nereye gideceğiniz veya ne pişireceğiniz konusunda ilhama ihtiyacınız olduğunda favorilerinize dönebilirsiniz. Görsel deneyiminizi arttırarak soru cevaplarına ulaşmak sizin için daha kolay ve daha hızlı bir yöntem olabilir.
Burada “ama”lar devreye giriyor…
Google, daha önce de söylediğimiz gibi en büyük arama motoru ve uzun bir süredir hayatımızda. Bu bizim gördüğümüz ön yüzü. Fakat bu varlığın alt yapısına baktığımızda durum çok daha karmaşık. Evet, TikTok yeni, heyecanlı ve görsel destekli aramaları ile heyecan verici bir arama deneyimi sunuyor olabilir ama Google’ın güvenilir altyapısını gözardı etmemek gerek. Arama motoru optimizasyonu (SEO) altyapısı, senelerdir her gün güncellenerek sizlere soruların cevaplarını veren websitesi sahiplerini her gün zorlamaya devam ediyor. Bu ne demek?
Bu, sizin aradığınız bir sorunun cevabını size sunan internet sitesi sayfasının sahiplerinin, bu sonucu sizin önünüze ilk olarak göstermek için Google’ın arama motoruna birçok etken sunması gerektiği anlamına geliyor. Örnek vermek gerekirse, siz “Çilek nasıl yetiştirilir?” sorusunu Google’a yazdığınızda ilk sayfada karşınıza çıkan ilk 10 aramanın, o ilk sayfada yer alabilmek için fazlasıyla efor sarf ettiğini belki görmüyorsunuz. Ama teknik kısımda durum biraz ciddileşiyor.
İçerik üreticileri, çileğinizi nasıl yetiştireceğinizi size anlatmak için oldukça detaylı, kurallı ve açıklayıcı bir blog yazmak zorunda. Başlıkta, meta açıklamasında, metnin içerisinde belirli sayıda anahtar kelime kullanmak, görsel eklemek ve eklediği görsellere yine alt etiket yapıştırmak, belirli bir kelime sayısını geçmek, anlaşılabilir kelimeler kullanmak, paragraf uzunluğunu optimize etmek, websayfası içerisinde ve dışarıya giden güvenilir linklerle makalesini desteklemek gibi birçok uygulama Google tarafından zorunlu tutuluyor. O kadar ki Google, kullanılan görselin pikselliğine kadar kontrol ediyor. Eğer tüm bu kurallar uygulanır ve site kullanıcı odaklı bir deneyim sunduğunu kanıtlarsa sayfanın SEO puanı yükseliyor ve Google’ın arama motoru sonuçlarında sayfa linki daha üst sıralarda çıkıyor.
Yani sizin sorunuzu arattığınızda gördüğünüz ilk iki – üç sayfadaki linkler Google tarafından sizlere özenle seçiliyor. Bunun anlamı şu; TikTok’ta kolaylıkla bulduğunuz soruların cevapları ile Google’da arattığınız soruların cevaplarının güvenilirliği bir değil. Çok uzun bir süre boyunca da olmayacak. Tabii ki bu, Google’da gördüğünüz her arama sonucunun doğru olduğu anlamına gelmiyor. Fakat en yakın seçenekleriniz yine burada bulunmakta. Google’ın milyarlarca süren arama sonuçları ile TikTok’ta bulabileceğiniz beş – on sayfanın çeşitliliği de birbirine yakın bir kıyaslamada bulunmuyor. TikTok’da bulamayacağınız birçok sonuç, aramanız mümkün olmayan birçok soru Google’da bulunabilir. Bahsettiğimiz gibi Google Arama Motoru, senelerdir şekillenen ve düzenlenen bir sistem.
Yine de artılarıyla eksileriyle bir değişim söz konusu. Bu değişim ve kullanıcı oranının artışı ile yönelimlerinin çeşitlenmesi işletme sahipleri, satış yetkilileri, pazarlama uzmanları gibi birçok iş kolunu da etkiliyor.
Teknoloji devleri, TikTok’un oluşturduğu tehdidin farkında ve kısa biçimli videoyu ikiye katlayarak yanıt veriyor. Google, Web Hikayeleri ve YouTube Shorts’u arama sonuçlarına entegre ederken Meta, Reels’i Facebook ve Instagram’ın ayrılmaz bir bileşeni haline getiriyor. Meta, aynı zamanda Instagram arama özelliğini geliştirmek ve daha güvenilir hale getirmek için birçok yeni kural ve düzenleme getirdi. Bu düzenlemenin kuralları arasında sonuçların Öneri Yönergesine uyuyor olması da var. Arama sonuçlarında ilk sıralarda çıkabilmeniz için Instagram sizin profilinizin de güvenilir, lokasyonlu, anahtar kelime entegre edilmiş ve alakalı hashtag’lerle donatılmış olmasını istiyor. TikTok ise zaten video üzerine kurulu bir platform.